Erkek arkadaşım sünnetli değildir.
- My boyfriend is not circumcised.
Ben sünnetli değilim.
- I am not circumcised.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
- Cheese is easy to cut with a knife.
Çocukları nasıl sünnet edeceğini bilir.
- He knows how to circumcise children.
En son ne zaman küçük bir çocuğu sünnet ettin?
- When was the last time you circumcised a little boy?
En son ne zaman küçük bir çocuğu sünnet ettin?
- When was the last time you circumcised a little boy?
Onları nerede sünnet ettin?
- Where did you circumcise them?
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
- Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Tom pastayı altı parçaya böldü.
- Tom cut the pie into six pieces.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar.
- Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.
Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Birçokları, savunma bütçesindeki kesintilerin ordunun etkinliğini baltalayacağından korkuyorlar.
- Many fear that cuts in the defense budget will undermine the military's effectiveness.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
- Please cut the pizza into three slices.
Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
- Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.