ciltci

listen to the pronunciation of ciltci
Turkish - English

Definition of ciltci in Turkish English dictionary

ciltçi
bookbinder
ciltçi
bookbinder, binder " mücellit; bindery" ciltevi
ciltçi
binder
ciltçi
bookbindery, bindery
ciltçi
bookbinder, binder
ciltçi
(Konuşma Dili) dermatologist
ciltçi
bindery
cilt
skin

A blood clot is good when it occurs on the skin and bad when it occurs within the body. - Bir kan pıhtısı cilt üzerinde ortaya çıktığında iyidir ve vücut içinde ortaya çıktığında kötüdür.

I have a serious skin problem. - Benim ciddi bir cilt sorunum var.

cilt
skin (of a person)
cilt
binding, (hard) cover (of a book)
cilt
volume

Father has 500 volumes. - Babamın 500 cilt kitabı var.

This book comes in two volumes. - Bu kitap iki cilt halinde geliyor.

cilt
{i} tome
cilt
(Tıp) derm-
cilt
(Tıp) derma
cilt
(Tıp) dermis
cilt
half binding
cilt
skin, complexion; binding; volume
cilt
of or relating to the skin
cilt
volume, tome
cilt
binder
cilt
complexion
cilt
hide; volume
cilt
(kitap) volume
cilt
derm
cilt
cutaneous
cilt
binding
cilt
vol
cilt
{i} hide
microsoft office ciltçi
(Bilgisayar) microsoft office binder
office ciltçi hakkında
(Bilgisayar) about office binder
Turkish - Turkish

Definition of ciltci in Turkish Turkish dictionary

ciltçi
Kitapları ciltleyen kimse, mücellit
ciltçi
Cilt evi
Ciltçi
(Osmanlı Dönemi) CÜZBEND
Ciltçi
mücellit
Cilt
deri
CİLT
(Osmanlı Dönemi) Bak: Cild
cilt
Formaları veya yaprakları birbirine dikilerek veya yapıştırılarak bir kitaba geçirilen deri, bez veya kâğıtla kaplı kapak: "Nakışlara, ciltlere, minyatürlere hayran kaldı."- Ö. Seyfettin
cilt
Bir eserin ayrı ayrı basılan bölümlerinden her biri: "İstanbul Ansiklopedisi'nin ilk dokuz cildinde bunların altmış yedi tanesi yer alır."- S. Birsel
cilt
Bir eserin ayrı ayrı basılan bölümlerinden her biri
cilt
Formaları veya yaprakları birbirine dikilerek veya yapıştırılarak bir kitaba geçirilen deri, bez veya kâğıtla kaplı kapak
cilt
Deri, ten
ciltci
Favorites