ci̇ze

listen to the pronunciation of ci̇ze
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Dere kenarı
MU'CİZE
(Osmanlı Dönemi) Mu'cize, Halik-ı Kâinat tarafından peygamberlerin hakkaniyetine ait bir tasdiktir. Sahih hadislerle mu'cizeler haber verilmiş ve tesbit edilmiştir.(... Mu'cize davâ-yı nübüvvetin isbatı için münkirleri ikna etmek içindir. İcbâr için değildir. Öyle ise davâ-yı Nübüvveti işitenler için ikna edecek bir derecede mu'cize göstermek lâzımdır... S.)
MU'CİZE
(Osmanlı Dönemi) İnsanların, yapmasında âciz kaldıkları ve ancak Allah tarafından peygamberlere nasib olan hârika. Kerametten yüksek, fevkalâde hâdise
mu'cize
(Osmanlı Dönemi) insanların benzerini yapmaktan âciz oldukları hârikalıklar; bitkilerin yaratılması gibi; peygamberlerin Allah'ın ihsânıyla ve peygamberliklerini ispat etmek için gösterdikleri normalin dışındaki hal ve hâdiseler-Peygamberimizin(a. s. m)bir işareti ile Ay'ı ikiye bölmesi ve on parmağından su akıtması gibi
English - English

Definition of ci̇ze in English English dictionary

cize
[Obs
cize
Bulk; largeness