Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
ci̇lve
Turkish - English
Definition of
ci̇lve
in Turkish English dictionary
Related Terms
cilve
coquetry
cilve
twist
cilve
apparition
cilve
grace manifestation
cilve
wiles
cilve
coquetry, grace manifestation, apparition; twist
cilve
flirtatiousness
cilve
archness
cilve
coquettish airs
cilve
manifestation
cilve yapmak
to be flirtatious
cilve yapmak
behave coquettishly
cilve yapmak
flirtatious
cilve yapmak
be flirtatious
cilve etmek/yapmak
to be flirtatious
cilve kutusu
flirtatious girl
cilve yapmak
to be flirtatious, to behave coquettishly
cilve yapmak
coquet
cilve
coyness
cilve
coy
orospu gibi cilve yapmak
(Argo)
coquettish like a slut
Turkish - Turkish
Definition of
ci̇lve
in Turkish Turkish dictionary
(Osmanlı Dönemi)
Esmâ-i İlâhînin tecellisi
(Osmanlı Dönemi)
Tecelli
(Osmanlı Dönemi)
Güzellere yakışır duruş ve davranış. Dilberâne hareket. Naz ve edâ. Hoşa giden görün
Related Terms
cilve
(Osmanlı Dönemi)
görünme, akis, yansıma; Allah'ın isimlerinin varlıklar üzerinde aksederek görünmesi
cilve
Hoşa gitmek için yapılan davranış, kırıtma, naz: "Romantik devirlerde bu nevi cilvelere aşk mâni olurdu, şimdi de kültür."- P. Safa
cilve
Hoşa gitmek için yapılan davranış, kırıtma, naz
cilve
Görünme, ortaya çıkma, tecelli: "Denizin çok cilvelerini tattık, diyordu."- R. N. Güntekin
cilve
Görünme, ortaya çıkma, tecelli
Cilve
(Osmanlı Dönemi)
PERVİZ
ci̇lve
Hyphenation
ci̇l·ve
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
ci̇lve
gezinmek
yaylı tırnak
fihrist haritası
busy agenda
fasciculate
üstüne oturma
More...
Clear
Favorites
More...
Clear