ci̇lâ

listen to the pronunciation of ci̇lâ
Turkish - English

Definition of ci̇lâ in Turkish English dictionary

cila
polish

They're only $50 with two cans of shoe polish free of charge. - Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar.

My shoes need polishing. - Ayakkabılarım cilalanmalı.

cila
varnish

It looks like I'm going to have to varnish my bookshelves again. - Kitap raflarımı tekrar cilalamak zorunda kalacağım gibi görünüyor.

Mum doesn't let me wear nail varnish. - Annem tırnak cilası kullanmama izin vermiyor.

cila sürmek
varnish
cila
polishing

This machine is used for polishing all kinds of metal. - Bu makine, her türden metalin cilalanması için kullanılır.

My shoes need polishing. - Ayakkabılarım cilalanmalı.

cila
polished

The shoes need to be polished. - Ayakkabılar cilalanmalı.

I polished Tom's shoes. - Tom'un ayakkabılarını cilaladım.

cila
shine

I have to shine my shoes. - Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.

Please shine those shoes. - Lütfen bu ayakkabıları cilala.

cila
rubbing varnish
cila
1.shellac; lacquer; varnish; wax; shoe polish
cila
lacquer
cila
veneering
cila
finish, luster, shine
cila
luster

If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster. - Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.

cila
finishing
cila
lustre [Brit.]
cila
glazing
cila
polisher
cila
finish

I've just finished waxing the floor. - Az önce zemini cilalamayı bitirdim.

cila
dope
cila
excessiveness
cila
wax

I've just finished waxing the floor. - Az önce zemini cilalamayı bitirdim.

I'm going to wax my car tomorrow afternoon. - Yarın öğleden sonra arabamı cilalayacağım.

cila
polish, varnish, glaze; finish, luster, shine; (içki) chaser
cila
glaze
cila
veneer
cila
gloss
cila
chaser
cila sürmek
wax
cila bezi
rubbing cloth
cila kullanın lütfen
please use wax
cila makinesi
glazer
cila makinesi
polishing machine
cila mumu
polishing wax
cila sürmek
to varnish
cila topu a ball of cotton covered
with a cloth for applying shellac
cila tozu
putty powder
cila vurmak
1. to varnish; to wax; to polish. 2. to finish, shine
cila
(Havacılık) coating
pasta cila
wax polish
cila
megilp
cila
{i} lustre
cila
heelball
cilâ
burnish
koruyucu cila
protecting wax
mum cila
heelball
parlak cila
brilliant polish
siyah cila
berlin black
tırnaklarıma cila sürdürmek istiyorum
I would like to have my nails polished
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Parlaklık, parlatma, perdaht, lostura
cila
Parlaklık
cila
Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal birleşik
cila
Gereksiz süs, gösteriş
cila topu
Cilâ eriyiğini yüzeye sürtmede kullanılan, dışı dokuma bezden, içi yıkanmış yün veya pamuktan hazırlanan topaç
cila yağı
Cilâ topunun, cilâlanacak yüzeyde kolayca kaymasını sağlayan, asitsiz, renksiz ve reçinesiz ince yağ
Cila
perdah
English - Turkish

Definition of ci̇lâ in English Turkish dictionary

cila
cilas