Turkish - English
Definition of ciğeri in Turkish English dictionary
- gras
- Generally Recognized As Safe; a list established by Congress to cover substances added to food
- Generally recognized as safe
- Generally regarded as safe
- Generally recognized as safe; When using food ingredients considered GRAS, manufacturers need not prove to FDA that they are safe
- [French] fat
- Generally Recognized as Safe (and Effective)
- French: fat
- A public domain graph-oriented database system for software engineering applications from RWTH Aachen
- "Generally Recognized As Safe" -- a category of food additives designated by the U S Food and Drug Administration
- ciğeri yanmak
- liver to burn
- ciğeri beş
- para etmez despicable
- ciğeri beş para etmez
- a) base, dishonourable, crumb b) a bad egg
- ciğeri beş para etmez tip
- scallawag
- ciğeri beş para etmez tip
- worthless person
- ciğeri beş para etmez tip
- scalawag
- ciğeri beş para etmez tip
- rotter
- ciğeri kebap olmak
- to suffer greatly
- ciğeri sızlamak
- to be very moved (by a pathetic sight)
- ciğeri yanmak
- 1. to suffer greatly (from). 2. to feel great compassion (for)
- ciğeri yanmak
- to suffer great hardship
- ciğer
- {i} lung
My lungs were screaming for air.
-Ciğerlerim hava için çığlık atıyordu.
Smoking has affected his lungs.
-Sigara içmek ciğerlerine zarar verdi.
- ciğer
- {i} kidney
- ciğer
- giblets
- ciğer
- heart
- dana ciğeri
- (Gıda) calf's liver
- kuzu ciğeri
- (Gıda) lamb liver
- kuzu ciğeri
- (Gıda) liver of lamb
- ciğer
- lung; kidney
- ciğer
- liver; lungs; heart, affections
- ciğer
- lungs
He had excess water in his lungs.
-Ciğerlerinde fazla su vardı.
Toxic fumes of bromine can damage one's lungs.
-Brom Zehirli dumanı kişinin ciğerlerine zarar verebilir.
- ciğer
- liver
I can't eat liverwurst sandwiches.
-Ciğer salamlı sandviç yiyemiyorum.
I love sandwiches with liverwurst.
-Ciğerli sosisli sandviçleri seviyorum.
- ciğer
- the heart, lungs, and liver sold by butchers as a unit
- kaz ciğeri
- ezmesi pâté de foie gras
- kuzu ciğeri çorbası
- (Gıda) lamb’s liver soup
- kuzu ciğeri ızgarası
- (Gıda) grilled lamb liver
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ciğeri in Turkish Turkish dictionary
- Arnavut ciğeri
- Ciğer tavası
- Ciğer
- (Osmanlı Dönemi) HİLB
- CİĞER
- (Osmanlı Dönemi) Avaz
- CİĞER
- (Osmanlı Dönemi) f. Ciğer. Bağır
- CİĞER
- (Osmanlı Dönemi) Keder, sıkıntı, elem
- ciğer
- Akciğerlerle karaciğerin ortak adı
- ciğer
- Akciğer, yürek ve karaciğerin oluşturduğu takım
- ciğer
- Hayvanlarda akciğer, yürek ve karaciğerin oluşturduğu takım
- ciğer
- Yürek, iç
Related Terms
ciğeri
Hyphenation
ci·ğe·riResimler
History
Favorites