choosy, fussy or discriminating when selecting

listen to the pronunciation of choosy, fussy or discriminating when selecting
English - Turkish

Definition of choosy, fussy or discriminating when selecting in English Turkish dictionary

selective
seçmeli
selective
seçici

Tom'un seçici bir işitmesi var. O sadece duymak istediğini duyar. - Tom has selective hearing. He only hears what he wants to hear.

Tom'un seçici işitmesi var. - Tom has selective hearing.

selective
ayıran seçici
selective
amaç
selective
(Biyokimya) seçimli
selective
(İnşaat) seçimsel
selective
{s} ayıran
selective
{s} selektif
selective
telsiz telgrafta birkaç haberi bir arada gönderme sistemineselective service kura ile askerlik
English - English
selective
choosy, fussy or discriminating when selecting
Favorites