Karımı seçerken büyük bir hata yaptım.
- I made a big mistake when choosing my wife.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
- ׂShe's very picky when it comes to choosing hotels.
İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
- ׂShe's very picky when it comes to choosing hotels.
O fikirler arasından seçiyoruz.
- We're choosing among those ideas.
Tom'un çoğunlukla hangi elbiseleri giyeceğini seçmede sorunu var.
- Tom often has trouble choosing what clothes to wear.
Arkadaşlarını seçmede dikkatli olmalısın.
- You must be careful in choosing your friends.
O, sözlerini dikkatle seçmek zorunda kaldı.
- She had to choose her words carefully.
Şapkasını seçmek uzun zaman aldı.
- She took a long time to choose her hat.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Beğendiğin herhangi bir kitabı seçebilirsin.
- You may choose any book you like.
Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
- They want to choose their mates by their own will.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
- It rests with you to decide whom to choose for the job.
Çeviri için teşekkürler. Ama başka bir bayrak seçiniz!
- Thanks for the translation. But please choose another flag!
I chose a nice, ripe apple from the bowl.
I need to pick out a Purim costume.
- I need to choose a costume for Purim.
He was chosen as president in 1990.
I need to pick out a Purim costume.
- I need to choose a costume for Purim.
... But rather than choosing what to put in their list, they put ...
... So I think a predictor for the future, also choosing the best ...