O, çikolatalı pasta düşkünüdür.
- He is fond of chocolate cake.
Oğlumun yediği bir çeşit ve tek tatlı çikolatalı pastadır.
- The one and only dessert my son eats is chocolate cake.
Çikolatalı kek tarifini bana verir misin?
- Would you mind giving me your chocolate cake recipe?
O diyette olsa da çikolatalı kek onu cezbetti.
- The chocolate cake tempted her even though she was dieting.