Ekmeği pirinçten daha çok severim.
- I like bread more than rice.
Pirinç hasatı bu yıl kötü.
- The rice crop is poor this year.
Pilavı pişirme şeklimiz budur.
- This is how we cook rice.
Tom en az günde bir kez pirinç pilavı yer.
- Tom eats rice at least once a day.