charge; censure

listen to the pronunciation of charge; censure
English - Turkish

Definition of charge; censure in English Turkish dictionary

tax
{i} vergi

Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar. - I think they should put a heavy tax on imports.

Kendi kendine çalışma ile, vergi muhasebecisi sınavını geçmek mümkün mü? - Is it possible to pass the tax accountant exam by self study?

tax
{f} vergi koymak
tax
yormak
tax
zorlamak
tax
{f} vergilendir

Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor. - All these goods are heavily taxed.

Vergilendirme ciddi bir konudur. - Taxation is a serious issue.

tax
{i} vergi,vergi
tax
mahkeme masrafım tayin etmek
tax
{i} (tahsil edilen/koyulan) vergi
tax
{i} yük

Vergi ödemek her işçinin yükümlülüğüdür. - It is the obligation of every worker to pay taxes.

Ağır vergi yükü altındaydılar. - They were burdened with heavy taxes.

tax
{f} mahkeme masrafını belirlemek
tax
vergi yüklemek
tax
{i} külfet
tax
{f} vergilendirmek
tax
{i} (birinin takatını, sabrını v.b.'ni) zorlayan şey: This is a real tax on my patience. Sabrımı zorlayan
tax
{f} yük olmak
tax
(İnşaat) vergi, resim, harç
tax
{i} harç
tax
{f} suçlamak
English - English
tax
charge; censure
Favorites