English - Turkish
Definition of changing location rapidly in English Turkish dictionary
- speed
- sürat
Son sürat gitmek istiyorum.
-I want to go full speed.
Ben azami sürat yapıyorum.
-I'm doing the speed limit.
- hurrying
- {i} acele etme
Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.
-Hurrying leads to mistakes being made.
Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
-I don't see any reason for hurrying.
- hurrying
- {f} acele et
Acele etmek hataların yapılmasına yol açar.
-Hurrying leads to mistakes being made.
Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
-I don't see any reason for hurrying.
- speed
- ivinti
- speed
- hız sınırını aşmak
- hurrying
- acele ederek
- hurrying
- acelecilik
- speed
- eski uğurlu kılmak
- speed
- {i} çabukluk
- speed
- geç
İşte bir hız arabası geliyor, geçelim!
-Here comes a speeding car, let's cross!
Tom yüksek hızla dar tünelden geçti.
-Tom drove through the narrow tunnel at high speed.
- speed
- {i} vites
- speed
- {i} ışığa duyarlık
- speed
- eski uğur
- speed
- {f} yolunu açık etmek
- speed
- {i} başarı
- speed
- {i} hızlılık
- speed
- uğur getirmek
- speed
- vitesli
- speed
- hızla gitmek
Related Terms
changing location rapidly
Hyphenation
chang·ing lo·ca·tion rap·id·lyTurkish pronunciation
çeyncîng lōkeyşın räpıdliPronunciation
/ˈʧānʤəɴɢ lōˈkāsʜən ˈrapədlē/ /ˈʧeɪnʤɪŋ loʊˈkeɪʃən ˈræpədliː/
Resimler
History
Favorites