cevaplandırılmamış

listen to the pronunciation of cevaplandırılmamış
Turkish - English
unacknowledged
{a} not owned, not confessed, denied
not recognized or admitted
If you describe something or someone as unacknowledged, you mean that people ignore their existence or presence, or are not aware of it. Unresolved or unacknowledged fears can trigger sleepwalking
not openly acknowledged; "an unacknowledged emergency"
If you describe something or someone as unacknowledged, you mean that their existence or importance is not recognized officially or publicly. This tradition goes totally unacknowledged in official guidebooks
Not acknowledged
{s} not acknowledged, not recognized, not appreciated
not recognized or admitted not openly acknowledged; "an unacknowledged emergency
cevap
{i} reply

Tom didn't know how to reply. - Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

I have received no reply from you yet. - Sizden henüz bir cevap almadım.

cevap
{i} answer

I'm Japanese, the boy answered. - Çocuk cevap verdi: Ben Japonum.

The quality of higher education must answer to the highest international standards. - Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.

cevap
response

He wrote her a friendly response. - Ona arkadaşça bir cevap yazdı.

I got no response from anyone. - Kimseden cevap alamadım.

cevap
(Ticaret) return
cevap
replication
cevap
ans
cevap
to answer
cevap
responsive to
cevap
1.answer, reply
cevap
answer, reply yanıt, karşılık
cevap
law defense
cevap
{i} rejoinder
Turkish - Turkish

Definition of cevaplandırılmamış in Turkish Turkish dictionary

Cevap
yanıt

Öğrenci 256'nın karekökü on altıdır diye yanıtladı. - Talebe 256'nın karekökü on altıdır diye cevapladı.

Cevap
(Osmanlı Dönemi) MECUBE
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt: "Belindeki önlüğü çıkarmaya uğraşıyor, cevap arıyor gibi, düşünüyordu."- S. F. Abasıyanık
cevap
Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya verilen karşılık, yanıt
cevaplandırılmamış
Favorites