cevaplamak

listen to the pronunciation of cevaplamak
Turkish - English
answer

He was reluctant to answer. - O, cevaplamak için isteksizdi.

All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions. - Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak.

reply to
to answer

He was reluctant to answer. - O, cevaplamak için isteksizdi.

It's your turn to answer the question. - Soruyu cevaplamak için senin sıran.

respond
reply; solve
provide a solution
respond to
cevapla
reply

I don't know how to reply to that question. - O soruyu nasıl cevaplayacağımı bilmiyorum.

Don't forget to reply to her letter. - Onun mektubunu cevaplamayı unutma.

sonra cevaplamak
answer later
soru cevaplamak
answer a question
Turkish - Turkish
cevaplamak
Favorites