He was reluctant to answer.
- O, cevaplamak için isteksizdi.
All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.
- Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak.
He was reluctant to answer.
- O, cevaplamak için isteksizdi.
It's your turn to answer the question.
- Soruyu cevaplamak için senin sıran.
I don't know how to reply to that question.
- O soruyu nasıl cevaplayacağımı bilmiyorum.
Don't forget to reply to her letter.
- Onun mektubunu cevaplamayı unutma.