Turkish - English
Definition of cetveller in Turkish English dictionary
- (Bilgisayar) rulers
- The rulers are located below the formatting toolbar and on the left side of the screen They are used to place and show tabs, margins, indents, and cell dimensions
- Guides on screen display to enable accurate measurements
- plural of ruler, a measuring device
- plural of ruler, one who rules
- Use rulers to help align and size objects on your slide
- Measurement aids found along two edges of the layout display window The rulers have a zero point that can be repositioned to any point on the screen for convenient measurement
- cetvel
- ruler
Tom borrowed my ruler.
-Tom cetvelimi ödünç aldı.
A ruler can measure something up to twelve inches in length.
-Bir cetvelle on iki inç uzunluğa kadar bir şeyi ölçebilirsiniz.
- cetvel
- list
- cetvel
- statement
- cetvel
- sheet
- cetvel
- (Ticaret) measuring rod
- cetvel
- tally
- cetvel
- (Askeri) syllabus
- cetvel
- bill
- cetvel
- schedule
- cetvel
- rule
This ruler has the scale in millimeters.
-Bu cetvel milimetre olarak ölçeğe sahiptir.
A ruler can measure something up to twelve inches in length.
-Bir cetvelle on iki inç uzunluğa kadar bir şeyi ölçebilirsiniz.
- cetvel
- scale
This ruler has the scale in millimeters.
-Bu cetvel milimetre olarak ölçeğe sahiptir.
This ruler has the scale in millimeters.
-Bu cetvelin milimetrelik bir ölçeği vardır.
- cetvel
- straightedge
- cetvel
- ruler, straightedge
- cetvel
- tabulated form
- cetvel
- list, table, schedule; ruler, straightedge
- cetvel
- chart
- cetvel
- tabulated list, table, chart; register; schedule
- cetvel
- foot rule
- cetvel
- chronology
- cetvel
- ferule
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of cetveller in Turkish Turkish dictionary
- cetvel
- Doğru çizgileri çizmeye yarayan, dereceli veya derecesiz, tahtadan, plastikten, madenden yapılmış araç
- cetvel
- Liste, çizelge
- cetvel
- Liste, çizelge: "O, masanın üzerinden kaptığı cetvele üç tane sıfırı yapıştırmıştı."- Ö. Seyfettin
- cetvel
- Doğru çizgileri çizmeye yarayan, dereceli veya derecesiz, tahtadan, plastikten veya madenden yapılmış araç, çizgilik
- cetvel
- Ark, su kanalı
- cetvel
- çizelge
- cetvel
- Ark, su kanalı: "Dümdüz şose önümüzde bir su cetveli gibi uzanıyor."- R. H. Karay