Tom doesn't want to discourage Mary. - Tom Mary'nin cesaretini kırmak istemiyor.
Tom doesn't want to discourage Mary.
Tom Mary'nin cesaretini kırmak istemiyor.
She did not let failure discourage her. - Hatanın onun cesaretini kırmasına izin vermedi.
She did not let failure discourage her.
Hatanın onun cesaretini kırmasına izin vermedi.