Turkish - English
Definition of cebi̇re in Turkish English dictionary
- cebire
- splint süyek, koaptör
- cebire
- med. splint (as for a broken bone)
- cebire
- thin piece of wood or other material used to immobilize a broken bone while it is healing
- cebire ile bağlamak
- splint
- cebire
- strap
- cebire
- fishplate
- cebire
- {i} splint
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of cebi̇re in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Çıkık veya kırık olan bir uzva sarılan tahtalar
- cebire
- çıkık veya kırık olan bir uzva sarılan tahtalar
- cebire
- Kırık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri bezle kaplanan levha, süyek, koaptör
- cebire
- Kırık kemikleri bir arada tutmak amacıyla kullanılan tahta gibi düz nesne
- cebire
- Kırık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva ya da tenekeden yapılmış, üzeri bezle kaplanan levha
- Cebire
- süyek
- Cebire
- koaptör