cebi̇r

listen to the pronunciation of cebi̇r
Turkish - English
Turkish - Turkish
(Hukuk) Bir kimsenin isteğinin aksine bir hareketi yapmaya veya yapmamaya zorlanması
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyi ıslah ve tamir etmek, düzeltmek
(Osmanlı Dönemi) Zabtetmek. Zor. Kuvvet
(Osmanlı Dönemi) Mat: Harflerle yapılan hesab
(Osmanlı Dönemi) Bâtıl bir fırka
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Fevkalâde ameliyat, kırık kemiği sarıp bütünlemek. Kırık veya çıkık uzva sarılan tahtalar
cebir
Yular
cebir
Zor, zorlayış
cebir
Kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak
cebir
Artı ve eksi gerçek sayılarla, bunların yerini tutan harfler yardımıyla nicelikler arasında genel bağlantılar kuran matematik kolu
MEFRUZ CEBİR
(Hukuk) Varsayılan zorlama; zorlamanın varsayıldığı durumlar
mali cebir
Paraya ilişkin konuları esas alan bilim dalı
cebi̇r
Favorites