cebi̇r

listen to the pronunciation of cebi̇r
Turkish - English

Definition of cebi̇r in Turkish English dictionary

cebir
algebra

Kathleen is studying linear algebra. - Kathleen lineer cebir çalışıyor.

Algebra is a branch of mathematics. - Cebir matematiğin bir dalıdır.

cebir
{s} algebraic
cebir
algebra; compulsion, force, constraint
cebir
compulsion, constraint, force
cebir
(Hukuk) force
cebir
involving or according to the laws of algebra
cebir
algebraical
cebir
mathematical system that uses equations containing letters and numbers
cebir hesabı
algebraic calculus
cebir kullanmak
to use force
cebir
duress
cebir
(Kanun) virtue
cebir
(Matematik) algebra mat
lineer cebir
(Askeri) linear algebra

Kathleen is studying linear algebra. - Kathleen lineer cebir çalışıyor.

soyut cebir
abstract algebra
cebir
coaction
bilgisayar cebir dili
ALGOL
evrensel cebir
universal enveloping algebras
mali cebir
(Ticaret) fiscal algebra
mali cebir
(Ticaret) finance mathematics
yüksek cebir
(Matematik) high algebra
Turkish - Turkish
(Hukuk) Bir kimsenin isteğinin aksine bir hareketi yapmaya veya yapmamaya zorlanması
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyi ıslah ve tamir etmek, düzeltmek
(Osmanlı Dönemi) Zabtetmek. Zor. Kuvvet
(Osmanlı Dönemi) Mat: Harflerle yapılan hesab
(Osmanlı Dönemi) Bâtıl bir fırka
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Fevkalâde ameliyat, kırık kemiği sarıp bütünlemek. Kırık veya çıkık uzva sarılan tahtalar
cebir
Yular
cebir
Zor, zorlayış
cebir
Kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak
cebir
Artı ve eksi gerçek sayılarla, bunların yerini tutan harfler yardımıyla nicelikler arasında genel bağlantılar kuran matematik kolu
MEFRUZ CEBİR
(Hukuk) Varsayılan zorlama; zorlamanın varsayıldığı durumlar
mali cebir
Paraya ilişkin konuları esas alan bilim dalı
cebi̇r
Favorites