Karanlık sokakta dikkatlice aşağıya doğru yürüdüm.
- Tom walked cautiously down the dark alley.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- At last, they began to count down cautiously.
Tom dikkatli bir şekilde taşındı.
- Tom moved cautiously.
Tom ihtiyatla iyimserdi.
- Tom was cautiously optimistic.
Biz yeterince ihtiyatlı değildik.
- We weren't cautious enough.
Tom son derece ihtiyatlı.
- Tom is extremely cautious.
Biz tedbirli davranıyoruz.
- We're being cautious.
Biz sadece tedbirli davranıyoruz.
- We're just being cautious.
Bob'a kalırsa, bir şey dönüyor. Buna karşılık, Jane çok dikkatli.
- As far as Bob is concerned, anything goes. By contrast, Jane is very cautious.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
- At last, they began to count down cautiously.
Yeni bir şey denemeyecek kadar sakıngan.
- He is too cautious to try anything new.