Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

causing or meriting shame or disgrace; disgraceful

listen to the pronunciation of causing or meriting shame or disgrace; disgraceful
English - Turkish

Definition of causing or meriting shame or disgrace; disgraceful in English Turkish dictionary

shameful
{s} yüz kızartıcı

İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir. - It is a shameful fact that, while there are lands where people suffer from hunger, within Japan there are many households and restaurants where much food is thrown away.

shameful
{s} utanç verici, yüz kızartıcı, utandırıcı, utanılacak, ayıp; rezil
shameful
{s} utandırıcı
shameful
{s} utanç verici

Onurlu bir ölüm utanç verici bir yaşamdan daha iyidir. - An honorable death is better than a shameful life.

Onun utanç verici bir biçimde davrandıklarını söylediler. - They said he had acted shamefully.

shameful
ayıp

Senin davranışın ayıptı. - Your behaviour was shameful.

shameful
çirkince
shameful
yüzkızartıcı
shameful
shamefulness utandırıcı
shameful
çirkin
shameful
shamefully utanılacak şekilde
shameful
{s} rezil
shameful
{s} kepaze
English - English
shameful
causing or meriting shame or disgrace; disgraceful
Favorites