Dün gece berbat bir rüya gördüm.
- I had a horrible dream last night.
Tom hakkında söyleyecek berbat bir şeydi.
- That was a horrible thing to say about Tom.
Bu ilacın tadı çok kötü.
- This medicine tastes horrible.
Tom kötü bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı.
- Tom couldn't shake the feeling that something horrible was about to happen.
Keşke bu korkunç yerden gidebilsem.
- I just wish we could leave this horrible place.
O, merdivenin tepesinde korkunç bir yüz gördü.
- He saw a horrible face at the top of the stairs.