Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.
- For one reason or another, their holiday in France wasn't as good as they expected it would be.
Onu yapmaman için çok sayıda nedenler var.
- There are a good many reasons why you shouldn't do it.
Tom'un şimdi mutlu olmak için iyi bir gerekçesi var.
- Tom now has a good reason to be happy.
Gerekçelerini anlamam gerekiyor.
- I need to understand your reasons.
Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.
- I see no reason why I shouldn't put it into practice.
Tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to find a reason to stay.