cause, bring about

listen to the pronunciation of cause, bring about
English - Turkish

Definition of cause, bring about in English Turkish dictionary

result in
yol açmak
result in
sonuçlandırmak
result in
sonuçlanma
result in
sonuçlan

Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı? - He said to himself, Will this operation result in success?

Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir. - Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.

result in
çıkmak
result in
neticelenmek
result in
ile sonuçlanmak
result in
(Fiili Deyim ) ile sonuçlanmak , sonu -e varmak
result in
olarak sonuçlanmak
English - English
result in
cause, bring about
Favorites