cause, bring about

listen to the pronunciation of cause, bring about
English - Turkish

Definition of cause, bring about in English Turkish dictionary

result in
yol açmak
result in
sonuçlandırmak
result in
sonuçlanma
result in
sonuçlan

Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir. - Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.

Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu. - Everybody expected that the experiment would result in failure.

result in
çıkmak
result in
neticelenmek
result in
ile sonuçlanmak
result in
(Fiili Deyim ) ile sonuçlanmak , sonu -e varmak
result in
olarak sonuçlanmak
English - English
result in
cause, bring about
Favorites