catch sight

listen to the pronunciation of catch sight
English - Turkish
farketmek
gözüne ilişmek
catch sight of
bir an görmek
catch sight of
gör

Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü. - He happened to catch sight of a rare butterfly.

catch sight of
bir an gözüne ilişmek
catch sight of
-in gözüne ilişmek, birdenbire farketmek: İ caught sight of Seda. Seda gözüme ilişti
catch sight of
gözüne ilişmek: At that moment I caught sight of her. O anda gözüme ilişti
catch sight of
gözüne ilişmek
catch sight of
görmek
catch sight of
birdenbire farketmek
glimpse, catch sight of
belirti, görme yakalamak
catch sight
Favorites