Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
O çalışırken bir kaza yaptı.
- She had an accident while working.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Bu, rastlantı değildi.
- This was no accident.
Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık.
- We met them by accident at the bus terminal.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım.
- I met him by accident at the airport yesterday.
Onu tanımam tamamen tesadüftü.
- It was pure accident that I came to know her.