casting, tossing

listen to the pronunciation of casting, tossing
English - Turkish

Definition of casting, tossing in English Turkish dictionary

throwing
atma

Tom eski video kaset çalarını atmak yerine satmaya çalıştı fakat hiç kimse onu almadı bu yüzden sonunda onu attı. - Tom tried to sell his old VCR instead of throwing it away, but no one would buy it, so he ended up throwing it away.

Keşke eşyaları bana atmaktan vazgeçsen. - I wish you'd quit throwing things at me.

throwing
fırlatma

Soğukkanlılığını kaybetti ve eşyaları fırlatmaya başladı. - He lost his cool and started throwing things.

Tom bıçak fırlatmada bir uzmandır. - Tom is an expert at throwing knives.

English - English
{i} throwing
casting, tossing
Favorites