carrying weapons

listen to the pronunciation of carrying weapons
English - Turkish

Definition of carrying weapons in English Turkish dictionary

equipped
{s} donatılmış

Tüm polis arabaları kurşun geçirmez cam ile donatılmış. - All the police cars were equipped with bulletproof glass.

Askerler silahlarla donatılmıştı. - The soldiers were equipped with weapons.

equipped
{s} donanımlı

Onu yapmak için donanımlı değilim. - I'm not equipped to do that.

O bir yolculuk için donanımlıydı. - He was equipped for a trip.

equipped
{f} donat

Tekne radar ile donatılmıştı. - The boat was equipped with radar.

Gemi radarla donatılmamış. - The ship is not equipped with radar.

equipped
{s} kuşanmış
equipped
(İnşaat) donatılmış, bağlanmış
equipped
donanmak
equipped
teçhizatlanmış
equipped
mücehhez olmak
equipped
mücehhez
equipped
donanıma sahip
carrying weapon
(Kanun) silah taşıma
English - English
equipped
carry weapons
bear arms
carrying weapons

    Hyphenation

    car·ry·ing weapons

    Turkish pronunciation

    käriîng wepınz

    Pronunciation

    /ˈkarēəɴɢ ˈwepənz/ /ˈkæriːɪŋ ˈwɛpənz/
Favorites