Lütfen e-postamı babamın Tokyo'daki ofisi vasıtasıyla bana gönder.
- Please send my mail to me in care of my father's office in Tokyo.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
- I'm the type who likes to think things over very carefully.
Her zaman çocuklarına özen gösterir.
- She always takes care of her children.
Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
- Considerable care is advised when driving in winter weather.
Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.
- Care has made her look ten years older.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
- Care aged him quickly.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
İlgilenmek için kendi sorunlarım var.
- I've got my own problems to take care of.
Bununla tek başına ilgilenmek zorunda kalacaksın.
- You're going to have to take care of this by yourself.
Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur.
- My mother is carefree, cheerful and good-natured.
Genç kız kaygısızca kahkaha attı.
- The young girl laughed carelessly.
O, yaşlı annesiyle ilgilenir.
- She takes care of her old mother.
O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi.
- He took care of the business after his father's death.
Çiçeklerle fazla ilgilenmem.
- I don't care for flowers very much.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
- We must all take care to preserve our national heritage.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
- To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Beni gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorum.
- I wonder if you have ever really cared for me.
Tom ve benim kendimize bakabilip bakamayacağımızı merak ediyorum.
- I wonder if Tom and I can take care of ourselves.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Tom hakkında endişelenme. O kendine bakabilir.
- Don't worry about Tom. He can take care of himself.
Onun tasasız bir hayatı vardır.
- Her life is free from care.
O iç tasarımda kariyerine devam etmektedir.
- She is pursuing her career in interior design.
Could you please send this package to Mr. John Smith, care of the Northwest Shelter?.
Young children can learn to care for a pet.
Would you care to dance?.
Care should be taken when holding babies.
I don't care what you think.
dental care.
in care.
Than Feraunte his cosyn had grete care and cryed full lowde .
I don't have a care in the world.
“But he sent it to you, didn't he?” “No, he sent it to himself c/o me.”.
... and everything? Let's get him taken care of. We'll just skip him real quick and go back ...
... take care of all the prices. In my view, that is equally wrong and much more dangerous. ...