Lütfen yakalanan kuşların gitmesine izin ver.
- Please let the captured birds go.
Yakalanan malzemeleri yaktılar.
- They burned the captured supplies.
Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
- I captured butterflies with a net.
Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.
- Tom was afraid of being captured by the enemy.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Sen hiçbir şey ele geçirmedin.
- You captured nothing.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
- To be honest, we came to capture you.
Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
- I captured butterflies with a net.
Tekrar yakalanmayı göze alamam.
- I can't risk getting captured again.
O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.
- He said Davis must be captured.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
O pazarı yakalamak istiyoruz.
- We want to capture that market.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
- To be honest, we came to capture you.
Tom düşman tarafından esir alındığını iddia etti.
- Tom claimed he had been captured by the enemy.
Senin düşman tarafından esir alındığını düşündük.
- We thought you'd been captured by the enemy.
He captured his opponent’s queen on the 15th move.
... have captured that's really profoundly shaped ...
... sometimes possess local situational awareness that can't be captured in nested "if-then" ...