capable of meeting obligations; responsible

listen to the pronunciation of capable of meeting obligations; responsible
English - Turkish

Definition of capable of meeting obligations; responsible in English Turkish dictionary

sufficient
yeterli

Yeterli iş gücü olmayan bir ülke kendi kendine yeterli olamaz. - A country without enough labour force cannot be self sufficient.

Benim akıcılığım birçok durum için yeterlidir, fakat genellikle çelişkili durumlarımı ifade etmek için değil. - My fluency is sufficient for many situations, but not for expressing my — often contradictory — emotions.

sufficient
(Nükleer Bilimler) yeter

Öncelikle,devlet tahvilleri bir bakkal dükkânı çalıştırmak için yeterli değiller. - To begin with, the funds are not sufficient for running a grocery store.

Tom Mary'ye yeterince teşekkür etmedi. - Tom didn't thank Mary sufficiently.

sufficient
münasip
sufficient
{s} yeterli, kâfi
sufficient
sufficientlykâfi derecede
sufficient
(sıfat) yeterli, kâfi, yeter, nitelikli, elverişli
sufficient
{s} nitelikli
sufficient
yeterli kalite
English - English
sufficient
capable of meeting obligations; responsible
Favorites