Yangın geniş çaplı hasara neden oldu.
- The fire caused extensive damage.
Hokkaido'daki şiddetli deprem geniş çaplı hasara neden oldu.
- The strong earthquake in Hokkaido caused extensive damage.
Bölgede yoğun sağanak bekleniyor.
- Extensive rainfall is expected throughout the region.
O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
- She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
Zarar çok geniş çaplıdır.
- The damage is too extensive.