Tom taşınabilir bir DVD oynatıcıda bir film izledi.
- Tom watched a movie on a portable DVD player.
Benim taşınabilir bilgisayarım Linux kullanıyor.
- My portable computer uses Linux.
Ahtapotlar, portatif sığınakları olarak hindistan cevizi kabuklarını kullanır.
- Octopuses use coconut shells as portable shelters.