Turkish - English
Definition of cansız cansız in Turkish English dictionary
- cansız
- dead
Do you think they're dead?
-Onların cansız olduklarını düşünüyor musun?
They want to see you dead.
-Onlar seni cansız görmek istiyor.
- cansız
- inanimate
- cansız doğa resmi
- still life
- cansız
- weak
- cansız
- listless, weak
- cansız
- lifeless
His grey and lifeless eyes burned like two hot coals.
-Onun gri ve cansız gözleri, iki sıcak kömür gibi yandı.
Fadil dumped Dania's lifeless body in a lake.
-Fadıl, Dania'nın cansız bedenini bir göle attı.
- cansız
- dull, uninteresting
- cansız
- quiet, dull, slack
- cansız
- inorganic
- cansız varlıklar
- inanimate entities
- cansız
- heartless
- cansız
- lifeless, dead, inanimate; dull, uninteresting, soulless; weak; pale
- cansız
- listless
- cansız
- soulless
- cansız
- exanimate
- cansız
- apathetical
- cansız
- poky
- cansız
- sluggish
- cansız
- lacklustre [Brit.]
- cansız
- flagging
- cansız
- dying
- cansız
- sapless
- cansız
- colorless
- cansız
- lackadaisical
- cansız
- lackluster
- cansız
- feckless
- cansız
- apathetic
- cansız
- languid
- cansız
- dead pan
- cansız
- bloodless
- cansız
- toneless
- cansız düşmek
- to be exhausted (by illness or overexertion)
- cansız ritim
- singsong
- cansız söylemek
- singsong
- cansız çevre
- (Biyoloji) abiota
- cansız çevre
- (Biyoloji,Çevre) abiotic environment
- hücredeki cansız maddeler
- metaplasm
- kansız cansız
- anemic and feeble
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of cansız cansız in Turkish Turkish dictionary
- Cansız olarak, cansız gibi
- cansız
- Durgun
- cansız
- Canını yitirmiş, ölmüş
- cansız
- Güçsüz, mecalsiz: "Nil'in deminden beri avcumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor."- R. H. Karay. İlgi uyandırmayan, sönük
- cansız
- Canlı olmayan (varlık), camit
- cansız
- Güçsüz, mecalsiz
- cansız
- İlgi uyandırmayan, sönük
- cansız hedef
- İnsan ve hayvan dışında kalan hedef
- kansız cansız
- Kanı az olan, zayıf, bitkin
Related Terms
English - Turkish
Definition of cansız cansız in English Turkish dictionary
- can can
- kan kan dansı
- cansız manken
- (Artist´s, tailor´s, or dressmaker´s) lay figüre, mannequin, manikin, dummy
Related Terms
cansız cansız
Hyphenation
can·sız can·sızPronunciation
Resimler
History
Favorites