English - Turkish
Definition of cannot be compared, dissimilar; matchless, unequalled, unparalleled in English Turkish dictionary
- incomparable
- kıyaslanamaz
Onun güzelliği kıyaslanamaz.
-Her beauty is incomparable.
- incomparable
- karşılaştırılamaz
- incomparable
- benzersiz
İnsan, doğanın benzersiz sabrına bir örnektir.
-Man is an example of nature's incomparable patience.
- incomparable
- {s} eşsiz
Onun güzelliği eşsizdir.
-Her beauty is incomparable.
- incomparable
- mukayese edilemez
- incomparable
- {s} emsalsiz
- incomparable
- in comparablykıyas kabul etmez surette
- incomparable
- with veya to ile klyaslanamaz
- incomparable
- {s} with/to ile karşılaştırılamaz, ile kıyaslanamaz
- incomparable
- (Biyoloji) mukayese kabul etmez
Related Terms
English - English
Definition of cannot be compared, dissimilar; matchless, unequalled, unparalleled in English English dictionary
- {s} incomparable
cannot be compared, dissimilar; matchless, unequalled, unparalleled
Hyphenation
can·not be compared, dissimilar; matchless, unequalled, un·par·al·leledPronunciation
Resimler
History
Favorites