canavarlaştırmak

listen to the pronunciation of canavarlaştırmak
Turkish - English
dehumanize
To take away humanity, to remove or deny human qualities, characteristics, or attributes
To divest of human qualities, such as pity, tenderness, etc
make mechanical or routine deprive of human qualities; "Life in povery has dehumanized them
de·hu·man·ize dehumanizes dehumanizing dehumanized in BRIT, also use dehumanise If you say that something dehumanizes people, you mean it takes away from them good human qualities such as kindness, generosity, and independence. The years of civil war have dehumanized all of us. to treat people so badly that they lose their good human qualities
deprive of human qualities; "Life in povery has dehumanized them"
make mechanical or routine
as, dehumanizing influences
{f} deprive of human character or spirit; make mechanical, make routine, mechanize (also dehumanise)
canavar
monster

A huge monster is coming down the mountain. - Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.

There's a monster under my bed. - Yatağımın altında bir canavar var.

canavar
beast

A bear is a friendly beast compared to a tiger. - Bir ayı bir kaplanla karşılaştırıldığında bir dost canavardır.

You really have to control your jealousy. It's like a beast inside of you. - Gerçekten kıskançlığını kontrol etmek zorundasın. O senin içindeki bir canavar gibidir.

canavar
monkey
canavar
brute
canavar
super
canavar
evil
canavar
cruel
canavar
imp
canavarlaştırma
dehumanization
canavar
the beast

The most dangerous beast is the beast within. - En tehlikeli canavar içindeki canavardır.

The beast is alive, awake and hungry. - Canavar canlı, uyanık ve aç.

canavar
rambunctious, tough, or uncontrollable person
canavar
dangerous wild animal
canavar
monster, mythical beast, dragon
canavar
bully, brutal person
canavar
monster; imp, monkey; cruel, evil; super
canavar
ogre

If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children! - Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!

canavar
chimera
canavar
impudent, naughty child
canavar
monstrosity
canavar
juggernaut
Turkish - Turkish

Definition of canavarlaştırmak in Turkish Turkish dictionary

CANAVAR
(Osmanlı Dönemi) f. Can alıcı, kahredici
CANAVAR
Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)
CANAVAR
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan: "Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek."- F. N. Çamlıbel
CANAVAR
(Osmanlı Dönemi) Vahşi, yırtıcı hayvan. Kurt
CANAVAR
Köpek balığı: "Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş."- S. F. Abasıyanık
CANAVAR
Kurt, domuz gibi cana kıyan yaban hayvanı
CANAVAR
Haşarı, yaramaz çocuk
Canavar
azdeha
Canavar
(Osmanlı Dönemi) EBU HALİD
canavar
Faruk Nafiz çamlıbel'in manzum bir oyunu
canavar
Köpek balığı
canavar
Masallarda sözü geçen yabanî, yırtıcı hayvan
canavar
Köpek bağı
canavar
Saldırgan balık
canavarlaştırmak
Favorites