camekân

listen to the pronunciation of camekân
Turkish - Turkish
Bir yeri, bir veya daha çok bölüme ayıran cam bölme, çamlık: "Camekânla bölünmüş bir kahve ocağı ile altı yedi masa vardı içeride."- Ç. Altan
(argo söz) Gözlük: "Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok."- H. F. Ozansoy
Şer
Göstermelik, satılık şeylerin sergilendiği camlı bölme veya yer, sergen, vitrin: "Camekânı geniş ve nadir sanat eserleriyle dolu bir mağazaya girdik."- Y. K. Beyatlı
Hamamlarda soyunulan camlı yer
(Osmanlı Dönemi) Camlık
(Osmanlı Dönemi) f. Elbise soyunulacak yer
Gözlük
Bir yeri, bir veya daha çok bölüme ayıran cam bölme, camlık
Ser
Göstermelik, satılık şeylerin sergilendiği camlı bölme veya yer, sergen, vitrin
Hamamlarda soyunulan camlı yer