Onun ne demek istediğini anlayamadım.
- I couldn't figure out what he meant.
Tom başvuru formunu nasıl dolduracağını anlayamıyor.
- Tom can't figure out how to fill out this application form.
Figure it out, that's what I'm paying you for - Bir youlunu bulun, size bu yüzden para ödüyorum.
Kendi başına bir yolunu buldun mu?
- Did you figure it out on your own?
Ben kendim bir yolunu bulabilirim.
- I can figure it out myself.
Tom, sorunu çözmek için bir yol bulmaya çalışıyor.
- Tom is trying to figure out a way to solve the problem.
Tom'a ne olduğunu çözmek zorundayız.
- We have to figure out what happened to Tom.
Onlar maliyeti hesaplamak zorunda.
- They have to figure out the cost.
Maliyeti hesaplamak kolay değil.
- It's not easy to figure out the cost.
Tom'un ne söylemeye çalıştığını anlamak zordu.
- It was hard to figure out what Tom was trying to say.
Ne olduğunu anlamak zor.
- It's hard to figure out what's going on.