cai̇z

Turkish - English

Definition of cai̇z in Turkish English dictionary
caiz: possible
caiz: might be
caiz: could be
caiz görmek: to deem (something) proper; to regard (something) as permissible
tabiri caiz ise: in a manner of speaking
caiz: lawful
caiz: licit

Turkish - Turkish

Definition of cai̇z in Turkish Turkish dictionary: (Osmanlı Dönemi) Fık: Yapılması sahih ve mübah olan herhangi bir fiil veya akit; (Osmanlı Dönemi) Mümkün, olur, olabilir; (Hukuk) Olanaklı, yakışık alan, uyar sayılan
caiz: Din, yasa, töre veya başka bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen, uygun, yerinde sayılan, yakışık olan
caiz: Yapılmasında sakınca olmayan
caiz: Uygun, yerinde sayılan, yakışık alan: "Akşama kalıp iskelenin üstü bin bir ayakken gitmek caiz değildi."- S. M. Alus
caiz: Din, yasa, töre veya başka bakımdan işlenmesinde, yapılmasında sakınca olmayan, yapılıp işlenmesine izin verilen
câiz: (Osmanlı Dönemi) olur, mümkün mânâsında

cai̇z

Hyphenation

ca·i̇z

History

Favorites