Turkish - English
Definition of cüruf in Turkish English dictionary
- clinker
- slag
- cinders
- slag, scoria, dross, cinder, clinker, breeze
- cinders or clinkers (from coal)
- scoria
- dross
- scoria, dross, slag
- volcanic ash, cinders
- cinder
- (Meteoroloji) breeze
- (İnşaat) flux
- (Kimya) scum
- skimming
- sprue
- sullage
- cüruf briketi
- breeze block
- cüruf deliği
- floss hole
- cüruf deliği
- floss
- cüruf haline getirmek
- slag
- cüruf kıskacı
- clinker tongs
- cüruf yığını
- spoil bank
- cüruf çimentosu
- slag cement
- bazik cüruf
- basic slag
- tane cüruf
- granulated blast-furnace slag
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of cüruf in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Delilik, akıl hastalığı
- Kaloriferlerden çıkan yanmış kömür artığı
- Erime durumundaki madenlerin yüzeyinde toplanan madde, demir boku, dışık: "Fabrikalar da bütün asitlerini, cüruflarını, pisliklerini denize döküyorlar."- H. Taner
- Maden posası
- Fırınlardaki ergimiş kalıntı
- Maden posası, demir boku, dışık
- Ergimiş madenin yüzeğinde bulunan ve cam yapımında da kullanılan camsı tabaka
- dışık
cüruf
Hyphenation
cü·rufPronunciation
Resimler
History
Favorites