Şimdiye kadar oraya varmalıydılar.
- They ought to have arrived there by this time.
O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
- I found all the shops closed by that time.
O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.
- By that time I'll have already left.
... have a very short time horizon ...
... MR. LEHRER: We're running out of time. ...