by language; to declare; to utter; to tell

listen to the pronunciation of by language; to declare; to utter; to tell
English - Turkish

Definition of by language; to declare; to utter; to tell in English Turkish dictionary

express
{s} belli
express
süratli
express
{s} hızlı

Ekspres tren o kadar hızlı geçti ki onu zorlukla gördük. - The express train went by so fast we hardly saw it.

Ekspres tren yerelden bir saat daha hızlıdır. - The express train is an hour faster than the local.

express
{i} nakliye şirketi
express
özel ulak ile
express
açık etmek
express
dile getirmek
express
kesin
express
göstermek

İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır. - In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations.

express
(fiil) ifade etmek, anlatmak, açıklamak, belli etmek, açığa vurmak, sıkıp suyunu çıkarmak, ekspresle göndermek
express
(sıfat) açık, belli, kesin, özel, hızlı, süratli, ekspres
express
{f} belli etmek
express
{f} sıkıp suyunu çıkarmak
express
{i} ekspres tren

Normal tren ekspres trenden daha az rahattır. - The local train is less comfortable than the express train.

Son zamanlarda bir ekspres trene bindin mi? - Have you rode on an express train lately?

express
sıkıp çıkarmak
express
(Tekstil) sıkmak
express
meramını ifade etmek
express
{f} ifade etmek, dışa vurmak, anlatmak, beyan etmek
express
dile getir

Hepsi onun ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. - They all expressed regret over her death.

Dan ırkçı inançlarını halkın önünde dile getirdi. - Dan expressed his racist beliefs in public.

English - English
express