by a small margin

listen to the pronunciation of by a small margin
English - Turkish

Definition of by a small margin in English Turkish dictionary

barely
zar zor

Tom her zaman öyle kısık sesle konuşur ki ne söylediğini ben zar zor anlayabiliyorum. - Tom always speaks in such a low voice that I can barely understand what he says.

Tom bacağını incitti ve zar zor yürüyebiliyor. - Tom hurt his leg and can barely walk.

barely
ancak

Bazen içecek çok fazla şey ancak yeterlidir. - Sometimes too much to drink is barely enough.

Tom ancak kirasını ödeyebiliyor. - Tom can barely pay his rent.

barely
hemen hemen hiç

Leyla ve Sami birbirlerini hemen hemen hiç tanımıyorlardı. - Layla and Sami barely knew each other.

O artık benimle hemen hemen hiç konuşmuyor. - He barely speaks to me anymore.

barely
z. ancak, güçbela
barely
çok az

Bir saatten daha fazla bir süredir burada bekliyoruz ve sıra çok az hareket etti. - We've been standing here for more than an hour and the line has barely moved.

Tom çok az Fransızca konuşabildi. - Tom could barely speak French.

barely
çok çok az

Tom çok çok az ilgileniyor gibi görünüyor. - Tom seems to be barely paying attention.

barely
dar
barely
zoraki
barely
dar darına
barely
gücü gücüne
barely
hemen hemen

Tom artık benimle hemen hemen hiç konuşmuyor. - Tom barely speaks to me anymore.

Burada hemen hemen hiç yağmur yağmaz. - It barely ever rains here.

barely
açıkça
barely
kıtı kıtına
barely
güçbelâ

Bunu güçbela zamanında yaptım. - I barely made it on time.

barely
anca

Bazen içecek çok fazla şey ancak yeterlidir. - Sometimes too much to drink is barely enough.

Ekmek ve süt alacak kadar parası ancak vardı. - He had barely enough money to buy bread and milk.

barely
gizlemeden
barely
yalın bir şekilde/ancak
English - English
barely
by a small margin

    Hyphenation

    by a small mar·gin

    Turkish pronunciation

    bay ı smôl märcın

    Pronunciation

    /ˈbī ə ˈsmôl ˈmärʤən/ /ˈbaɪ ə ˈsmɔːl ˈmɑːrʤən/
Favorites