buton

listen to the pronunciation of buton
Turkish - English
(Havacılık) butt

You have only to push the button to get a ticket. - Bir bilet almak için sadece butona basmalısın.

I like your dress so much I wish there was an 'I like' button I could press. - Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.

pin
knob
push button
button

You have only to push the button. - Siz sadece butona basmalısınız.

I like your dress so much I wish there was an 'I like' button I could press. - Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.

widget

Related Terms

buton vs
(Havacılık) extended
buton mikrofon
button microphone
English - English
or Butung Island, east-central Indonesia. Lying off the southeast coast of Celebes (Sulawesi), it is about 100 mi (160 km) long and has an area of about 2,000 sq mi (5,200 sq km). Its chief town is Baubau, on the southwestern coast. The coastal people are chiefly trading sailors and fishermen
Turkish - Turkish
Çalıştırmaya yarayan düğme: "Gözlerimle aradım, zil butonuna benzer bir şey de göremedim."- A. Gündüz
Bazı aygıtları çalıştırmaya yarayan aygıt
Çalıştırmaya yarayan düğme
English - Turkish

Definition of buton in English Turkish dictionary

Related Terms

bachelor's buton
(Botanik, Bitkibilim) mavi peygamberçiçeği
buton
Favorites
More...
Clear