but for the odd exception

listen to the pronunciation of but for the odd exception
English - Turkish

Definition of but for the odd exception in English Turkish dictionary

odd
tuhaf

O, o giysilerin içinde tuhaf görünüyor. - She looks odd in those clothes.

Onun yüzünde tuhaf bir görünüm vardı. - He had an odd look on his face.

odd
garip

Onun davranışı bugün çok gariptir. - His behavior is very odd today.

Gariptir, bu sonbaharda çok sayıda pembe dizi izliyorum. - Oddly, I've been watching a lot of telenovelas this fall.

odd
{s} sıradışı
odd
Tek sayı

Bir, üç, beş, yedi ve dokuz tek sayılardır. - One, three, five, seven and nine are odd numbers.

Mary tek sayılardan hoşlanmaz. - Mary does not like odd numbers.

odd
(sıfat) tek, küsur, artan, tek tük, teki olmayan, ara sıra olabilen, tuhaf, acayip, garip, sıradışı
odd
antika
odd
eşi yok
odd
ara sıra meydana gelen
odd
tek (sayı)
odd
düzensiz
odd
çifti olmayan
odd
arada sırada olan
odd
tek

Mary tek sayılardan hoşlanmaz. - Mary does not like odd numbers.

Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular. - After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.

odd
(sayı) küsur
odd
Tek (sayı, rakam)
odd
{s} garip, tuhaf, acayip, bambaşka
odd
{s} ara sıra olabilen
odd
{s} küsur: ten thousand odd dollars on bin küsur dolar
odd
{s} artan

Leyla'nın giderek artan orandaki garip davranışları onun anne ve babasını çok endişelendiriyordu. - Layla's increasingly odd behavior worried her parents a lot.

odd
{s} tek: odd number tek sayı. odd sock tek çorap
English - English
odd
but for the odd exception

    Hyphenation

    but for the Odd ex·cep·tion

    Turkish pronunciation

    bʌt fôr dhi äd îksepşın

    Pronunciation

    /ˈbət ˈfôr ᴛʜē ˈäd əkˈsepsʜən/ /ˈbʌt ˈfɔːr ðiː ˈɑːd ɪkˈsɛpʃən/
Favorites