English - Turkish
Definition of businesses of the same type, considered as a whole in English Turkish dictionary
- industry
- {i} sanayi
O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
-He will come here soon to inspect the industry of this town.
Tarım Kaliforniya'da önemli bir sanayidir.
-Agriculture is an important industry in California.
- industry
- {i} endüstri
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
-The strong yen is acting against Japan's export industry.
Bilgisayar endüstrisi bir patlama yaşıyor.
-The computer industry is enjoying a boom.
- industry
- {i} çaba
- industry
- {i} gayret
- industry
- çalışkanlık
Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
-Ants and bees are examples of industry and harmony.
- industry
- sıkı çalışma
- industry
- gayret/sanayi
- industry
- {i} sanayi, endüstri, işleyim
- industry
- {i} hamaratlık
- industry
- (Askeri) ENDÜSTRİ: Ham maddeleri, muhtelif sahalarda kullanılır eşya ve malzeme haline getiren iş ve faaliyetlerin bütünü
- industry
- {i} işletmecilik
Related Terms
English - English
Definition of businesses of the same type, considered as a whole in English English dictionary
- industry
The steel industry has long used blast furnaces to smelt iron.
businesses of the same type, considered as a whole
Hyphenation
businesses of the same type, con·sid·ered as a wholePronunciation
Resimler
Favorites