We smell with our noses.
- Burunlarımızla koklarız.
I can't stop my nosebleed.
- Burun kanamamı durduramıyorum.
The languages spoken in Cape Verde are Portuguese and creoles.
- Yeşil Burun Adalarında konuşulan diller Portekizce ve kreollerdir.
He used to suffer from severe nasal congestion.
- O şiddetli burun tıkanıklığından dolayı acı çekti.
The woman used a nasal spray because she had a severe cold.
- Kadın bir burun spreyi kullanıyordu, çünkü şiddetli bir soğuk algınlığı vardı.