burster

English - Turkish

Definition of burster in English Turkish dictionary

(Askeri) paralama hakkı

patlatıcı

kağıt ayırıcı

KAgIT AYIRICI

(Askeri) PARALAMA HAKKI: Kimyasal mermi, bomba veya mayınları parçalamak ve içlerinde bulunan maddeleri etrafa saçmak için kullanılan infilak maddesi

kağıt düzenleyici

kırıcı

Related Terms

burster tube

(Askeri) paralama tüpü

burster blocks

(Askeri) KORUYUCU BETON BLOKLAR: Fabrikasyon betonarme bloklar. Bu bloklar, koruyucu bir beton levha meydana getirmek üzere birbirine tel ile bağlanabilecek şekilde hazırlanır

burster blocks

(Askeri) koruyucu beton bloklar

burster course

(Askeri) KORUYUCU BETON LEVHA: Tahkimatta kullanılan koruyucu beton levha. Bu levha, mermileri büyük tahribata sebebiyet verecek kadar derine nüfuz etmeden patlatır veya nüfuzunu önler

burster course

(Askeri) koruyucu beton levha

burster tube

(Askeri) PARALAMA HAKKI KOVANI, PARALAMA TÜPÜ (ORD.): Bir kimya mermisinde paralama hakkını ihtiva eden tüp

English - English

Definition of burster in English English dictionary

One that bursts

{i} thing that bursts; person who bursts; celestial object that discharges an outburst of radiation; explosive charge that bursts the contents of chemical projectiles (such as bullet, shell, bombs or mines)

a quantity of explosive to be set off at one time; "this cartridge has a powder charge of 50 grains"

Related Terms

x-ray burster

Any of several celestial phenomena characterized by the emission of very powerful bursts of x-radiation in cycles lasting from a few seconds to a few minutes

Hyphenation

burst·er