His face was twisted with pain. - Onun yüzü acıdan burkulmuştu.
His face was twisted with pain.
Onun yüzü acıdan burkulmuştu.
A sprained ankle disabled him from walking for a month. - Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.
A sprained ankle disabled him from walking for a month.
Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.
He sprained his ankle. - O, ayak bileğini burktu.
He sprained his ankle.
O, ayak bileğini burktu.