burkulmak

listen to the pronunciation of burkulmak
English - English

Definition of burkulmak in English English dictionary

burk
United States frontierswoman and legendary figure of the Wild West noted for her marksmanship (1852-1903)
Turkish - Turkish
Vücuttaki organlardan biri birdenbire kendi eklemi üzerinde dönmek: "Kadınlar korktular, ayaklarında mutfak takunyaları burkularak bahçeye koştular."- M. Ş. Esendal. Üzüntü duymak: "Hayatımızda bozukluğunu, yokluğunu içlerimiz burkularak duyduğumuz ne vardır ki, millî şuur eksikliğinden gelmesin?"- O. S. Orhon
Üzüntü duymak
Burkmak işine konu olmak
Burkma işine konu olmak
Vücuttaki organlardan biri birdenbire kendi eklemi üzerinde dönmek
burkmak
burkulma
Burkulmak işi