Definition of buraya in Turkish English dictionary
- hither
- here
It is five years since we moved here.
- Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
What happened to the book I put here yesterday?
- Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- here, hither, to this place
- this place
- over here
Why don't you come over here and sit with me?
- Neden buraya gelip benimle oturmuyorsun?
Come over here and help me.
- Buraya gel ve bana yardım et.
- along
Who invited Tom along?
- Tom'u kim buraya davet etti?
I'll bring my dog along, so you can meet him. What?! Don't you dare bring that animal here!
- Köpeğimi yanımda getireceğim böylece onunla tanışabilirsin. Ne! Buraya hayvan getirmeye yeltenme!
- hereon
- in this place
- along with
- to this place
Whenever he comes to this place, he orders the same dish.
- O ne zaman buraya gelse, aynı yemeği sipariş eder.
- buraya adresinizi yazın lütfen
- Please write your address here
- buraya bilet ücreti ne kadar
- How much is the fare to this place
- buraya imza atın lütfen
- Please sign here
- buraya kadar
- thus far
- buraya kadar
- so far
- buraya kadar
- (tren) all change
- buraya kadar çok iyi
- so far so good
- buraya park edebilir miyim
- Can I park here
- buraya yakın açık havuz var mı
- Is there an outdoor pool nearby
- buraya yakın kamp bölgesi var mı
- Is there a campsite nearby
- buradan buraya nasıl gidebilirim
- How can I get to this place from here
- oraya buraya
- around
My cat is running around the room.
- Kedim odada oraya buraya koşuyor.
- bura
- this place
- bura
- over here
Hey, could you give me a hand over here, please?
- Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
You can get a better look over here.
- Burada daha iyi bakabilirsin.
- bura
- this spot
- buraya kadar
- hither
- buraya gel
- get here
Please just get here.
- Lütfen sadece buraya gel.
Tom could get here if he wanted to.
- Tom istese buraya gelebilir.
- buraya kadar
- hither to
- gel. buraya
- come. here
- beni lütfen buraya götürür müsünüz
- Take me here please
- bura
- this place, this spot
- deli gibi oraya buraya koşmak
- tear about
- etiket buraya gelir
- (Bilgisayar) label goes here
- hangi rüzgâr attı buraya/böyle
- (Konuşma Dili) What on earth brought you here?/Where have you been all this time?
- lütfen buraya planı çizin
- Please draw a map here
- lütfen buraya yazın
- Please write it here
- metni buraya girin
- (Bilgisayar) enter text here
- oraya buraya
- at random
- oraya buraya bakınmak
- poke about
- tarih buraya
- (Bilgisayar) your date here
- şuraya buraya
- hither and thither